TR17CR19ADD1

AS (2017) CR 19
Addendum 1
Provisional edition

2017 Olağan Genel Kurulu III. Dönem Toplantısı (26-30 Haziran)
Third part of the 2017 Ordinary Session (26-30 April) 
Troisième partie de la Session ordinaire de 2017 (26-30 avril)
_____

Ek Tutanak
Addendum to the report / Addendum au compte rendu

Bu konuşmalar sadece konuşma sahibini bağlar
These speeches commit only the members who have tabled them
Ces discours n’engagent que leurs signataires

---------------

Aşağıdaki konuşmalar, konuşma listesinde ismi ve Genel Kurulda bulunan ancak süre kısıtı nedeniyle konuşma yapamayan üyeler tarafından sunulmuştur.
The following texts were submitted by members whose names were entered on the speakers’ lists and who were present in the Chamber but were prevented from delivering them due to lack of time.
Les interventions suivantes ont été communiquées par des membres qui, inscrits et présents en séance, n’ont pu être appelés à les prononcer faute de temps.

Parlamenter Meclis- Haziran Dönem Toplantısı (26-30 Haziran 2017)
Parliamentary Assembly - June part-session (26-30 June 2017)
Assemblée parlementaire – partie de session du 26 au 30 Avril 2017

Türk Delegasyonunun üyesi tarafından yapılamayan konuşma ⁽¹⁾
Undelivered speech tabled by a member of the Turkish delegation ⁽¹⁾
Discours non prononcé déposé par un membre de la délégation turque ⁽¹⁾

Bu konuşmalar sadece konuşma sahibini bağlar
This speech commits only the member who has tabled it / Le présent discours n’engage que son signataire 

Sayın Başkan,
Değerli Üyeler,

Başkanlık Divanı ve Daimi Komisyonun faaliyetlerini özetleyen bir raporu tartışıyoruz.

Bay Cox’un bir iddiasını açıklığa kavuşturmak istiyorum. Türk Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanının Türkiye’deki referandumu gözlemleyen AKPM heyetinin dürüstlüğünü ve güvenilirliğini açıkça sorguladığı doğru değildir. Dışişleri Bakanı, heyetin bazı üyelerinin, PKK üyeleri ile çektirdikleri fotoğraflardan görüleceği üzere, terörist örgüt PKK üyeleri ile temasta olduğunu ve bu yüzden bu üyelerin tarafsızlığının sorgulanabileceğini vurgulamıştır.

Diğer taraftan, ilerleme raporunda değinilen Türkiye’nin yeniden denetim sürecine alınması kararında zikredilen konular meyanında son dönemde gündeme gelen bazı gelişmeler hakkında kısaca bilgi vermek istiyorum.

Öncelikle Türkiye’de 15 Temmuz kanlı darbe girişiminden sonra ilan edilmek zorunda kalınan OHAL kapsamında görevden alınan kişilerin 18 binden fazlası görevine iade edilmiştir.

Öte yandan, terör örgütü FETÖ soruşturmalarıyla görevinden ihraç edilen kamu görevlilerinin itirazlarının değerlendirilmesi için kurulan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu üyeleri seçilerek resmen görevlerine başlamıştır.

Başkan ve üyeleri 16 Mayıs’ta seçilen Komisyon, geçtiğimiz günlerde ilk toplantısını yapmıştır. Müracaatların nereye ve nasıl yapılacağı, itirazların nasıl ele alınacağı, dosyaların nasıl istenileceğine ilişkin çalışma usul ve esaslarını belirlemek üzere yapılan çalışmalar ise sonuçlanmak üzeredir. Komisyon, bir taraftan da sekretaryada görev alacak “uzman ekip” kadrosunu oluşturmak için çalışmalar yürütmektedir.

Komisyona yapılacak başvuruların Temmuz ayı içerisinde başlaması öngörülmektedir.

Diğer taraftan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, KHK ile meslekten ihraç edilen bir öğretmenin yaptığı başvuruyu oy birliği ile reddettiğini hatırlatmak istiyorum. Başvuru reddedilirken, OHAL inceleme komisyonu başvurusu işaret edilerek iç hukuk yollarının tüketilmediği belirtilmiştir.

Mahkemenin bugüne kadar bir öğretmen ve bir hakim tarafından yapılan iki başvuruya ilişkin kararlarında iç hukuku işaret etmesi Türk hukukuna duyulan güvenin bir göstergesidir.

Diğer bir konu ise, tutuklu bulunan CHP Milletvekili Enis Berberoğlu'nun durumudur. Bu kişi, devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklamak suçu ile yargılanmaktadır. 25 yıl hapis cezasına çarptırılarak tutuklanmasına karar verilmiştir. Tutuklama kararı kişiye özgü veya keyfi olmadığı gibi, hükmolunan cezanın haddi itibarıyla, kaçacağı ve saklanacağı hususunda somut emarelerin bulunması nedeniyle verilmiştir.

Her durumda, üst mahkeme ve temyiz yolları ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru seçeneği mevcuttur.

Devam etmekte olan yargı süreçleriyle ilgili bu denli taraflı değerlendirmelerin yargının bağımsızlığına müdahale anlamına geleceği unutulmamalıdır.